Büyükelçi Sabbağ: İsrail İşgali, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na Katılmayı Reddederek Bölgesel ve Uluslararası Barışı Tehdit Etmeye Devam Ediyor

NEW YORK – Suriye’nin BM daimi temsilcisi Büyükelçi Bessam Sabbağ, İsrail işgal varlığının bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmeye devam ettiğini ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na sahip olmayan bir kişi olarak katılmayı reddederek ve nükleer tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi’nin kapsamlı koruma sistemine tabi tutarak uluslararası topluma meydan okumaya devam ettiğini vurguladı.

Sabbağ, Genel Kurul’da düzenlenen 2020 Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nın Onuncu Gözden Geçirme Konferansı öncesinde bugün yaptığı açıklamada, anlaşmanın süresiz olarak uzatılmasının, 1995 konferansı sırasında oybirliği ile varılan entegre bir karar paketi üzerinde anlaşmanın sonucu olduğunu belirtti.

Suriye’nin daimi temsilcisi, tüm Ortadoğu ülkeleri bu bölgeyi kurmak için pratik adımlar atmaya istekli olduklarını ifade ederken, İsrail işgal varlığının bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmeye devam ettiğini ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na katılmayı reddederek uluslararası topluma meydan okuduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda Sabbağ, “İsrail” varlığının bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı ülkelerin mutlak desteğine güvendiğini işaret ederken, bu ülkelerin sadece bunu yapmakla kalmadıklarını, aynı zamanda Antlaşma’nın 1. Maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini de ihlal ettiklerini ve on yıllardır “İsrail” varlığına inşasına yardımcı olan gelişmiş nükleer teknoloji sağladıklarını sözlerine ekledi.

Sabbağ, Suriye’nin ve bu anlaşmayı ilk imzalayan tüm tarafların, özellikle 1945’te Hiroşima ve Nagazaki’deki trajik kullanımlarından sonra, nükleer silahların bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki takibi ve geliştirilmesinden kaynaklanan tehditlerin ciddiyetini erken bir aşamada fark ettiklerine dikkat çekti.

Sabbağ, Suriye’nin anlaşmanın hükümlerine bağlılığını ve bu anlaşmanın güvenilirliğinin, dayandığı üç temel sütunun dengeli bir şekilde uygulanmasına ve bunların eşit öneme sahip uygulanmasına dayandığına olan inancını teyit etti.

Suriye’nin bu kararın uygulanması için samimi bir şekilde çalıştığını belirten Sabbağ, Suriye’nin Güvenlik Konseyi üyeliği sırasında 2003 yılında Ortadoğu’yu nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırmak için bir karar taslağı başlattığını, ancak ABD bu girişimi iptal ettiğine de işaret etti.

Suriye’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi, Orta Doğu ülkeleri tarafından 2010 Gözden Geçirme Konferansı sırasında gösterilen esnekliğin, 1995 Orta Doğu Kararı’nın uygulanması için pratik bir adımın onaylanmasına katkıda bulunduğunu belirtirken, “Ancak bu konferans, Amerika Birleşik Devletleri’nin “İsrail”i memnun etmek için ertelemesi ve manevrası nedeniyle yapılmadı” ifadeleri ekledi.

Sabbağ, Suriye’nin, Ortadoğu’da nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge kuran yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma taslağı hazırlamayı amaçlayan bir konferans düzenleme görevini Genel Sekretere emanet eden 456-73 sayılı Karara dayalı olarak, bu bölgenin kurulmasının, taraf devletlerin bu taahhüdü tam olarak uygulamalarını gerektiren anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerinin ayrılmaz bir parçası olduğu teyidini yineledi.

Sabbağ ayrıca, taraf devletlerin nükleer teknolojiyi çeşitli barışçıl uygulamalarda edinme ve kullanma konusunda devredilemez ve devredilemez haklarını ve Antlaşma’nın 4. Maddesi hükümlerini dengeli ve ayrım gözetmeyen bir şekilde uygulama taahhüdünün gerekliliğini vurguladı.

Suriye’nin daimi temsilcisi ayrıca, Suriye’nin ajans tarafından taraf devletlere sağlanan işbirliği ve teknik yardım konularının ajansın tüzüğü hükümleriyle çelişen herhangi bir siyasi veya ekonomik kısıtlamaya tabi olmamasını talep ettiğini söyledi.

Son olarak Sabbağ, Suriye’nin 2020 Antlaşma Gözden Geçirme Konferansı’nın Antlaşma’nın hedeflerine ulaşma yolunda gerçek ilerleme kaydedebileceğine dair arzusunu ve mutabakatla kabul edilecek tek bir kapsamlı nihai belgeye ulaşmak için tüm taraf devletlerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu dile getirdi.

P.M.

Check Also

Lübnan Direnişi Düşman İsrail’e Ait 3 Yerleşim Ve Bölgeyi Hedef Aldı

BEYRUT (SANA) – Bugün Lübnan Direnişi İşgal Edilen  Filistin’in Kuzeyinde Düşman İsrail’e ait 3 Yerleşim …